Hayat Yaşantı Aramak Değil, Kendimizi Aramaktır
Ne için yaşar ki insan? Vardır illa ki bir yaratılış sebebi. Kimi iyilik yapmak için, kimi kötülük yapmak için, kimi de bu ikisi arasında bir köprü görevi üstlenmek için gelmiştir belki.
Hiç düşündünüz mü, acaba neden varım diye? Hiç bir amaç, bir anlam aradınız mı hayatınızda? Varlığınızın o kutsal sebebini biliyor musunuz? Bilmiyorsanız, araştırmayı ve öğrenmeyi denediniz mi?
Hepimiz, bir şekilde, “hayatın anlamını” sorgularız bazen, ve hiç sormayız “hayattaki anlamımız nedir” diye. İlla bir amaç için var olmak zorunda da değiliz belki, bilemeyiz bunu. Bildiğimiz tek bir şey var; nefes alıyorsak, yaşıyoruz demektir. Peki yaşamak sadece nefes alıp vermek midir? “Yaşamak, yalnızca soluk almak değil, çalışmaktır” diyor Jean J. Rousseau.
Hayatın anlamı demiştik değil mi? Gelin, bunu değiştirelim; hayattaki anlamımız yapalım. Ne dersiniz? Cesare Pavese, “hayat, yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır” derken tam olarak bundan bahsediyor olabilir mi? Başta kendimize, sonra bir canlıya, hatta cansız bir varlığa bir faydamız oldu mu diye sormaktan çekinmeli miyiz? Hadi soralım kendimize; “kime, neye bir faydam dokundu?” diye soralım. Cevabımız derin bir boşluksa, hayatın anlamını veya hayattaki anlamımızı aramaya pek de gerek yok aslında.
Yazının tamamı linkte: http://www.gokanguner.com/neden-yasar-ki-insan/