Kişisel Gelişim vs Kişisel Gerilim
Kişisel gelişim, kişisel gerilime dönmesin!
Kişisel gelişim konusu son yıllarda oldukça revaçta ve gerçekten önemli bir ihtiyaç. Öyle ki “geliriniz, kişisel gelişiminizi geçemez” diye bir söz var.
Tabi ki kişisel gelişim için çaba sarf edeceğiz ancak adımlarımızı atarken de dikkatli olmamız gerekiyor. Kişisel gelişim adı altında her duyduğumuz, gördüğümüz, bulduğumuz şeye koşmayacağız. Her alana yönelmeyip, her kitaba, her videoya kendimizi kaptırmayacağız.
Aşama aşama ilerlemek, konu konu gitmekte fayda var. Dozu korumak şart. Aşırı dozda bilgi, eyleme dönüşmediği taktirde motivasyon düşürür.
Gelin birkaç örnekle konuyu detaylandıralım. İngilizce eğitimi alırken birinci kuru tamamlamadan, dördüncü kura geçebilir miyiz? Cümle yapısını bilmeden, “advanced” seviye olarak bildiğimiz cümleleri kurabilir miyiz? Spora yeni başladığımızda, belirli bir süre kasları açmadan, hemen yüksek ağırlıklara çıkabilir miyiz? Çıkarsak vücudumuz çok hoş tepkiler vermeyecek, bu bize ağrı ve sızı olarak geri dönecek değil mi? Daha basite indirgeyelim; liseyi bitirmeden yüksek lisans yapabilir miyiz? Henüz uzman olmadığımız bir konuda, ihtisas yapabilir miyiz?
Kişisel gelişim için kendimize bir alan belirleyip, o alandaki kitaplara, videolara, eğitimlere ve uzmanlara yönelmeliyiz. Kademeli olarak ilerleyerek, doğru zamanda doğru yerde olmalıyız.
Kitaplardan, videolardan, yerinde veya uzaktan eğitimlerden, oyunlaştırma eğitimlerinden ve daha birçok unsurdan yararlanabiliriz.
Ahmet Şerif İzgören, Barış Ergin, Barış Özcan, Ziya Şakir Yılmaz, Pınar Kaçar Özkent, Simon Sinek, Tony Robbins, Brian Tracy, Zig Ziglar gibi isimler benim şahsen takip ettiğim ve kendimi geliştirmeme katkı sağlayan kişiler arasındalar. Oyunlaştırma konusunda ise kadim dostum Ali Cevat Ünsal’dan çok değerli bilgiler öğrenebilirsiniz.